ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

NİZİP

 Nizip Tarihi Bölgemizin kültür ve tarihi devirlerini Kalkolitik, Paleotilik, Demir,Hitit (Eti), Mitani, Asur, Iran, İskender, Roma, Bizans, İslam-Arap ve Türk-Islam devirleri olarak sıralayabiliriz ve bu devirlere ait kalıntılara rastlanmaktadır.
 Nizip ilçesi, çok eski sehir harabelerinden biridir. Nizip'in en ünlü sehir harabelerinden biride Karkamış'dır. Bugün Suriye siniri üzerinde bulunan Karkamış, M.Ö. III. ve II. asırda Etilerin bas şehri idi. Fırat nehri kenarındaki Belkıs harabeleride (bu gün sular altında kalmak üzeredir.) tarihi bakımdan çok önemlidir. Nizip yollar üzerinde olması sebebiyle, birçok defalar istila ordularının uğrak yeri olmuş ve topraklarında önemli savaşlar olmuştur. Fravun Ramsessin Mısır orduları, Firikyalılar M.Ö VII ci asırda Iran orduları, daha sonra Yunan ve Doğu Roma orduları bu bölgede görülmüştür. Nizip ve yöresi Eski Hitit zamanında (M.Ö.18.yüzyilda) I.Mursil, imparatorluk Hititleri zamanında (M.Ö.13.yüzyilda) Suppilulluima tarafından Hitit devletine bağlanmıştır.
 Son Hititler zamanında (M.Ö.12.yüzyilda) bölge Hititlerin merkezi haline gelmistir Nizip ve çevresi Hititlerden sonra Asurlara, Metlerin, Büyük İskenderin, Romalıların ve Bizansların, Roma imparatorluğunun idaresinde kalmıştır. Hititler devrinde dini bir önemi bulunan bölge, Bizanslar zamanında askeri yönden de önem kazanmıştır.Nizip'in kuzey doğusunda ve Nizip'e 8 km. uzaklıkta bulunan Belkıs Harabeleri (Zeugma ve daha sonra Seleucia ad Euphrates) Bizanslılardan kalmıştır. İlçe merkezinde ise yine Bizanslılardan kalma bir Kilise binası mevcuttur. Ayrıca Orul (Sekili),
Mızar (Uluyatır) ve Çardak köylerinde Bizans döneminden kalma eserlere rastlamaktayız. 639 yılında bölge Arap devletine bağlanmıştır. Dört Halife devrinden sonra Emevi idaresine geçmiş ve İslam devleti içinde başlayan ayaklanma ve iç savaşlar karsısında Bizanslılar geri almışlardır. Abbasiler 780 yilinda bölgeyi tekrar almislardir ve bir dönem (925-1013) Handaniler'in eline geçmiş fakat Bizanslılar tarafından geri alınmıştır. Abbasiler devrinde Nizip çok gelişmiştir. Bu devirde Gaziantep dahi Nizip'e bağlı idi. M.S. I. asırdan itibaren bu civara türk oymakları yerleşmeye başlamıştır.Misir Memlük idaresini Dülkadirogullari hakimiyeti takip etmistir.
 Türkler'in bölgemizde görülmesi 11.yüzyılın yarısındadır. 1098'de Edez Kontlugu çevreyi egemenliği altına almıştır. 1150 yılında Selçuklulara, bir dönem Fatimilere, son Haçlı seferleri sırasında Hiristiyanlara, 1187 yılında Eyyubi topraklarına katılmıştır. Bölgemize Memluklular hakim olunca XII. yüzyılın ortaları, bölgemiz için bir kalkınma çağı olmuştur. Memluklular devri zaman zaman bazı istila ve işgallerle kesintiye uğramıştır. 1515 yılına kadar Dulkadiroğullarına ve sonraları Mısırlılar almışlarsa da 1516 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Nizip'te 29 Haziran 1839 'da Osmanlı ordusu ile Mısır valisi Mehmet Ali pasa arasında Nizip savası gerçekleşmiştir. 
 Ulaşım Demiryolu NİZİP Devlet Demiryolu ağına bağlı bir şehirdir.Yurtiçi yanında yurtdışı bağlantılara da sahiptir. 1964 Yılında Gaziantep-Karkamış hattının işletmeye açılmasıyla Nizip Garı önemli bir yolcu durağı olmuştur.Irak ve Suriye ile bağlantısı olan Devlet Demiryolunun Nizip’ten geçen kısmı önemli taşıma işlerinde de kullanılmaktadır.İlçemizin demiryolu ile bağlı olduğu merkezlerden bazılarının süre ve mesafe olarak uzaklıkları aşağıdaki gibidir. Demiryolu Bağlantısı Olan Bazı Merkezler Gaziantep’le Arasındaki Mesafe Şehir Km. SaatGaziantep
 51 50 dk Adana 293 4 saat 15 dk Ankara 968 18 saat 5 dk İstanbul 1401 27 saat 25 dk Suriye - Halep 307 7 saat Irak - Bağdat 1050 23 saat Şanlıurfa 135 1 saat 45dk Havayolu NİZİP Gaziantep Uluslararası havalimanına 45 km mesafede bulunmaktadır.1976 yılında hizmete giren Gaziantep Havaalanı 1993 yılında uluslararası yolcu ve yük taşımacılığına da açılmıştır.2005 yılında tamamlanan yeni terminal binası ve 2006 yılında tamamlanan yeni pisti ile 2 kalkış pisti ve 5 uçak kapasitesine sahiptir
.Uçakların her inişlerinde 16 km uzaklığında olan Gaziantep şehir merkezine yolcu servisleri yapılmaktadır.Gaziantep şehir merkezinde Nizip ilçesine 5 dakikada bir yolcu taşıma minibüsleri çalışmaktadır.Gaziantep’ten Nizip’e doğrudan yolcu minibüsleri olduğu gibi Şanşlıurfa,Suruç ve Birecik şehir merkezlerine yolcu taşıyan minübüs/otobüsler de Nizip’ten geçmektedir.Nizip Gaziantep ilçeleri arasında karayolu ulaşımının en kolay olduğu ilçedir.Havayolu ile Gazinatep’e gelenler için Nizip’e ulaşım son derece kolaydır. Gazinatep Havalimanının muhtelif noktalarından uzaklıkları ve varış süreleri aşağıdaki gibidir.
 Mesafeler Km. Dakika* Şehir merkezine mesafesi 19km - 19dak Nizip İlçesine mesafesi 45 km - 50 dak Organize Sanayi Bölgesine olan mesafesi 40 km - 40 dak Küçük Sanayi Sitesine olan mesafesi 20 km - 20 dak Serbest Bölgeye olan mesafesi 45km - 45 dak THY haftada 18 kez İstanbul’a, 7 kez Ankara’ya ve 3 kez de Almanya’ya sefer yapmaktadır.Hacc mevsiminde Gaziantep-Cidde ve Gaziantep-Medine seferleri de doğrudan yapılmaktadır.Havalimanının Halep’e yakın olmasından dolayı Suriye vatandaşlarının da Gazinatep havalimanını tercih ettikleri görülmektedir.22 Şubat 2004 tarihinden itibaren ONUR AIR günde 2 kez İstanbul’a ve haftada 2 kez Almanya’ya sefer yapmaktadır.Pegasus ve Sun Expres özel havayolu şirketleri de günübirlik Gaziantep havalimanına uçuş düzenlemektedir. Karayolu 
 İlçesi 10 otobüs kapasiteli şehirlerarası otobüs terminaline sahiptir.Adana-Ankara-İstanbul-İzmir-Diyarbakır gibi büyükşehirlerimize hergün yolcu taşıma işlemleri yapılmaktadır.Şehirlerarası otobüs terminali haricinde E-90 Uluslar arası Gaziantep-Şanlıurfa karayolu üzerinde taşımacılık yapan Diyarbakır,Şanlıurfa,Siirt,Batman ve Mardin otobüsleri de Büyükşehirlerimizden Nizip’e gelmek isteyen kişileri yol üzerinde indirmektedirler.Gaziantep otobüs firmalarından Nizip’e doğrudan sefer düzenleyen Çayırağası ve Hidayet Turizm dışında Ben otobüs firması ve Seç otobüsleri de Nizip’e gelmek isteyen yolcularına Nizip’e aktarım yapmaktadırlar.Gaziantep şehirlerarası otobüs terminali dahilinde her 15 dakika da bir Nizip’e yolcu minübüsü seferleri yapılmaktadır. Nizip’ten yurtiçi bazı şehir merkezlere mesafeler: • Nizip-Ankara: 723 km • Nizip-İstanbul:
 1176 km • Nizip-İzmir: 1152 km • Nizip-Antalya: 814 km • Nizip-Trabzon: 897 km • Nizip-Adana: 260 km • Nizip-Mersin: 355 km (Mersin limanı) • Nizip-İskenderun: 187 km (İskenderun limanı) • Nizip-Öncüpınar: 124 km (Suriye sınırı) • Nizip-Habur: 566 km (Iraksınırı) • Nizip-Sarp: 978 km (Gürcistan sınırı) • Nizip-Karaköy: 856 km (İran sınırı) • Nizip-Gürbulak: 941 km (İran sınırı) Denizyolu NİZİP İlçesi Mersin limanına 355 km,İskenderun Limanına 187 km uzaklıktadır.Bu şehirlere denizyolu ile gelenlerin Nizip’e ulaşmaları karayolu ile yapacakları seyahat ile mümkündür.Mersin ve İskenderun şehirlerinden hergün saat başı Gaziantep’e otobüs seferleri mevcuttur.Gaziantep otobüs teminali dahilinde bulunan ve her 15 dakikada bir sefer yapan Nizip minübüslerini kullanarak Nizip’e ulaşmaları Mümkündür.
Gelin kızlar gelin Leyla yatıyor Ah ile vah ile canın veriyor Günümüzde, özel günlerde giyilen eski kıyafetler yine kültürel yaşayışa renk katan, zengin bir desen veren öğeler olarak bugüne miras kalmıştır. Ağızdan ağıza söylenerek günümüze kadar gelen ve güncelliğini koruyan Nizip´e özgü atasözlerinin her biri üzerinde ayrı bir araştırma yapabilecek değerde olan anlam ve muhteva genişliğine sahiptirler. Bazı Atasözlerimiz; Yüzü hedik suyu ile yunmuş. (arsız, utanmaz, yüzü kızarmaz). Anası ne ki, danası n'ola. Hırsız süllümü (merdiven) kimi Meymama masmana kimi: (geniş bir mekan gibi) Haneği alan verenden uz gerek. Nizip mutfağı da seneler boyunca süren geleneklerin ve yöresel damak lezzetinin zenginliği ile Türkiye ve dünya mutfakları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur. Yemeklerimiz Şivediz, Yuvarlama, Patlıcan Kebabı, Maş Çorbası, Öcce, Lahmacun, İçli Köfte, Borani 
 Belkıs/Zeugma , tarihin değişik dönemlerinde değişik isimlerle anılmıştır. Büyük İskender’in generallerinden ve daha sonra Suriye Kralı da olan Selevkos Nikator kendi adıyla, Fırat nehrinin adını birleştirerek M.Ö.300 yılında burada Selevkos Euphrates ( Fırat’ın Silifkesi ) adında bir kent kurar. Daha sonraları M.Ö.1.yy.’da kent Roma hakimiyetine girer .Bu hakimiyet değişikliğiyle birlikte kentin adı da değişerek köprü, geçit anlamına gelen ve bütün dünyada bilinen şekliyle “ Zeugma” adını alır. Roma İmparatorluğu’nun 4.Skitia Lejyon Garnizonu’nun burada konuşlandırılması ve ticaret sebebiyle kısa zamanda 80 bin nüfusa ulaşan Zeugma’da Fırat manzaralı yamaçlara villalar inşa edilir. 80 bin kişilik nüfus Zeugma’yı dünyanın en büyük kentlerinden biri haline getirir. Örneklemek gerekirse Zeugma , komşusu sayılan Antakya (Antiokheia) ile 
Daha sonra Zeugma adını alan batıdaki yerleşme; Kommagene Krallığının dört önemli kentinden birisi olmuş ve konumundan dolayı hızla gelişmiştir. Roma hâkimiyetine giren bölge Anadolu kökenli askerlerden oluştuğu için, 4. skitia lejyonu adını alan askeri garnizonun burada konumlanması Zeugma nın önemini daha da artırmıştır. İki yüzyıl Roma imparatorluğunun en üst düzey yönetici ve subaylarına ev sahipliği yapmıştır. Askeri önemi yanında doğu-batı dünyasının önemli merkezleri arasında işlek bir ticaretin geçiş noktası olmuştur . M.S. 2 yüzyılda en görkemli günlerini yaşayan kent, M.S.250 de Sasani hükümdarı I.Şapur un Durayı kuşatıp ele geçirmesinden sonra, 256 yıllarında Zeugma nın da Sasanilerce yakılıp yıkıldığı buluntulardan anlaşılmıştır. M.S. 4.yy da Zeugma geç Roma hakimiyetine girer. M.S.5 - 6 yy erken Roma hâkimiyetine girer. VII.yy İslam akınları sonucu terk edilir. X-XII. yy. da küçük bir islami yerleşme olur. XVI. yy. bugün ki Belkıs köyü kurulur. Zeugma nın Konumu ve Önemi Zeugma Antik Kenti, Gaziantep İli
 Nizip ilçesi,Belkıs Köyü sınırları içersinde,Fırat Nehrinin kıyısında yer alır.Yaklaşık olarak 20 bin dönümlük arazi üzerinde kurulmuştur.Kentin adı Köprübaşı ya da Geçityeri gibi anlamlara gelir.Fıratın geçilebilir en sığ yerinde olması nedeniyle tarihin her döneminde önemini korumuştur.80 bin nüfusuyla dönemin en büyük kentlerindendir. Kazılar 1987 de Belkıs Tepesi nin güneyinde,Gaziantep müzesi tarafından ilk kazı çalışmaları başlatılmıştır.Anakaya ya oyulmuş oda mezar ve önünde yapılan kazıda,kaçakçılardan arta kalan çok sayıda heykel bulunmuştur.1992 de Belkıs Ören Yeri bekçisinin haber vermesi üzerine antik kentin orta bölümündeki Ayvaz Tepesi nin kuzeydoğu yamaçlarında definecilerin açtığı bir tünel bulunmuş.İçerde ise;tabanın figürlü mozaiklerle kaplı olduğu görülmüştür.Böylece başlayan kazılarda bir Roma villası ve sanatsal yönden oldukça değerli taban mozaikleri ortaya çıkartılmıştır.1993 te Avustralya dan
 David Kennedy nin bir dönem katıldığı kazıda,bir villa terasındaki mozaik döşemede ortadaki panonun içinde yer aldığı anlaşılan biri kadın,diğeri erkek oturan iki figürün dizinden yukarısının kesilerek çalındığı anlaşılmıştır.Daha sonra A.B.D de Menil Collection bulunduğu anlaşılmıştır.Bu parçalar Türkiye ye getirilmiştir. 1995 yılında West Avustralya Üniversitesi nden gelen arkeoloji ekibinin katılımıyla çalışmalar ilk kez uluslar arası düzeye ulaşmıştır.1996-99 yıllarında Fransa nın Nantes Üniversitesi nden Dr.Caterina Abadi Reynal ile Gaziantep Müzesi birlikte çalışmalar yapmıştır.Bu katılımla Belkıs kenti tümüyle ele alınmıştır.2000 yıllarında Birecik baraj gölü altında kalacak Belkıs Mezarlık Üstü mevkiinde Gaziantep Müze Müdürlüğü nün kurtarma kazıları yoğunlaşmıştır.
Ares (Mars) Heykeli Zeugmada bulunan bir diğer önemli buluntu da Roma dönemine ait 1,50 m boyunda bronz bir Mars heykeli. Eski Yunan da savaş tanrısı olan Ares in Romalı karşılığı Mars heykelin ilk temizlik bakımını yapan arkeolog Fatma Bulgan a göre Mars Roma da çok önemli bir tanrı. Bereketi ve gücü simgeliyor. Bilindiği gibi Mars savaşçı bir tanrı ve bu kararteriyle kente çok uyuyor. Ayrıca, Fırat kıyısında bereketli topraklar üzerinde kurulmuş bir kent. Bu nedenle Mars ın Zeugma için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yaklaşık 1800 yıl toprağın altında kalan bronz heykelin üzerini sert bir kalker tabakası kaplamış. Bunun temizlenmesi oldukça güç. Çünkü, eserin özgün bronz yapısını bozmadan ve oksitlenmeyi harekete geçirmeden bu temizlenmeyi yapmak uzmanca, titiz bir çalışmayı gerektirir. Mars heykelinin üzerinde birde yanık izi var. Arkeologlar bunun M.S 252 de Parthlar ın, Zeugma yı ele geçirerek yakıp yıkmasından kalan izler olduğunu düşünüyorlar. 
 Freskler Zeugma Freskleri,süzülmüş kireçli,ince kum katkılı ıslak ve kuru sıva üzerine üçgen,baklava dilimi gibi bezekler tavus kuşu,kelaynak kuşu,mitolojik figürler ile çiçek desenlidir.2000 yılı Zeugma A bölgesi kurtarma kazılarında mozaik,heykel ve binlerce buluntuyla,Poseidon ve Euphrates vilalarının duvarlarında yaklaşık 120 metrekare ebatında fresk(duvar resmi) de bulunmuştur.Burda bulunan freskler,genel olarak kuru sıva üzerine yapılmasına karşın az sayıda,yaş sıva üzerine de yapılmış örnekleri de vardır. Dönemin inancını yansıtan konuların dışında hayvan figürleri de işlenmiştir.Bu Figürler geometrik ve bitkisel figürlerle süslenmiştir.Üst üste yapılan fresklerde görülen figür ve motifler şunlardır: I.kat fresklerde;üçgen,baklava dilimi,daire ve benzeri geometrik motifler. II.kat fresklerde;mitolojik insan,hayvan figürleri,bitkisel bezemeler,içki kabı,mimari motifler. III.kat fresklerde;bitkisel motifler ve yazı görülmektedir. IV.kat fresklerde;tek katlı krem rengi boya.
 Rumkale Gaziantep merkezinin 62 km. kuzeydoğusunda, merzimen çayının Fırat Nehri'ne döküldüğü yerde dik kayalar üzerindedir. Rumkale'nin adı önceleri Hromgla iken bozularak Rum kale denilmiştir. Fırat ve Merzimen'in kıyılarından itibaren dimdik yükselen yamaçlarda, bir diş sur ve kompleks odalardan oluşan kapı girişi ile içeri girilmektedir. Ayaktaki mimari kalıntılar Geç Roma ve Ortaçağ karekteri taşımaktadır. Bunların en ilginci, geniş ve silindirik ve havalandırma kuyusu ile bu kuyunun kenarından helozonik bil yolla aşağı giden ve Firat seviyesinin altına kadar inen kuyudur. Hz. İsa'nın havarilerinden Yohannes'in burada bir süreac inzivaya çekilerek, Yohannes (yohenna) İncil'inin müsvettelerini kopya ve sakladığı yerdir Daha sonra bulunan kopyaların Beyrut'a götürüldüğü söylenmektedir. 11. yüzyılda Urfa Haclı Kontluğu döneminde Hromgla'nın önemli bir merkez olduğu bilinmektir. Kale-kent, 12. yüzyıl sonlarında
Memlukların eline geçmiş ve önceleri Kal-at ar Rum, daha sonra ise, kal- at El Müslimin adını almıştır. Mercidadık Savaşı'ndan sonra, Osmanlıların eline geçen Rumkale, Halep eyaletinin Birecik sancağına bağlı bir kaza haline getirilmeştir. Rumkale'de halen ortaçağ ve Türk-islam dönemine ait bazı yapılar ile harap vaziyette bir de mescit bulunmaktadır. 18. Yüzyılda, Rumkale'yi ziyaret eden Richart Pococke, tepe üzerinde birkaç görkemli bina ile Gotit tarzda küçük ama çok güzel bir kilisenin olduğundan söz etmektedir Samsat ile Rumkale arasındaki Fırat vadisinde çok sayıda kayadan oyulmuş mekanlar bulunmaktadır. Bunların birçoğunun araları geçitlerde birleştirilerek, özellikle Haçlı seferleri sırasında, Fırat boylarını koruma amacıyla, savunma mekânları haline getirilmiştir. Hıristiyanlarca aziz olarak olarak tanınan son patrik Aziz Nernes'in adına yapılmış bir kilise ve mezarına bulunmaktadır. Birecik Barajında su tutulma işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte Rumkale tamamıyla bir yarımada haline gelmiştir
NİZİP İLÇE 
 Nizip Belkıs Höyükleri Nizip'in güneyindeki Nizip höyüğüyle Belkıs'taki höyükler genellikle ilk yerleşmelerdir. Belkıs höyüğünde güneye bakılınca Nizip'in hem bugünkü tepe mahallesi hem de Nizip höyüğü görülür. Böylece Taşbaş dahil tüm havali kontrol edebilir.Bu nedenle söz konusu tepelerin, ilk yerleşmeleri oluşturan insanlarca o havalideki olayları izleme, ateş yakarak haberleşme ve tehlike anında işaretleşme gibi özel amaçlarla korunup geliştirildiği bilinmektedir. Nizip'te halk arasınra yaygın bir efsane ye göre, Belkıs höyüğünün altında yatan enmiş her yüzyılda bir kalkar ve "Belkıs'ın çüt demiri altın oldu mu ?" diye bağırırmış. "Olmadı!" diye bir ses duyar bu kez "Olacak olacak" der yeniden kalktığı yere yatarmış.